Mao Zedong, 26 Aralık 1893 yılında Çin'in Hunan eyaletinde doğdu.Zengin bir köylü ailesinin çocuğuydu. Öğretmenlik eğitimi almak üzere köyden ayrıldıktan sonra, 1911 devriminde Hunan eyalet ordusunda çarpıştı. Daha sonra okula geri döndü ve fizik dayanaklılık ve kollektif hareket üzerine çalıştı.
1918'de mezun olduktan sonra Dört Eylül Hareketi sırasında Pekin'e gitti; burada, ileride kayınpederi olacak Profesör Yang Changji ile karşılaştı. Pekin'de derslerine katıldığı ve kendisini etkileyen diğer kişiler, Li Dazhao ve Chen Duxiu'dur.
Burada kütüphaneci olarak iş bulmuştu; zaten okumayı seven Mao, Çin ve dünya tarihi ile ilgili birçok eser okudu. Yine aynı yıllarda Yang Kaihui ile tanıştı ve evlendi.
1920'lerde Çin'i gezmeye çıktı. Seyahati yine Hunan'da bitti, ancak artık Çin üzerine oturmuş fikirlere sahipti.
27 yaşında, Temmuz 1921'de Çin Komünist Partisinin Şanghay'daki ilk kongresine katıldı. İki yıl sonraki üçüncü kongrede ise MK üyeliğine seçildi. İlk Kuomintang-ÇKP birleşik cephesi sırasında Kuomintang'ın Köylü Eğitim Enstitüsü yöneticisi oldu. Yine bu yıllarda, 1927 başlarında yazdığı "Hunan'da köylü sorunu" üzerine incelemesi; Mao'nun ilk ciddî teorik yazısı olarak bilinir.
Mao, Çin'de gerilla savaşının örgütleyicisi, planlayıcısı ve önderidir. O zamanlar 400 milyonu bulan bu köylü ülkesinde gerçekleşen devrim, esas olarak Mao Zedong'un eseridir.
1927 bahar ve yaz aylarında Kuomindang'ın birleşik cepheye ihanetiyle ortaya çıkan kaos ortamından zorlukla kaçtı. Karısı öldürüldü. Aynı yıl Hunan'da Güz Hasadı Ayaklanmasını yönetti, ancak başarısız oldu. Burada da Kuomindang askerlerinin elinden kurtulmayı başardığında kurşuna dizilmeye götürülüyordu. Artık bir avuç kalmış takipçileriyle birlikte Güneydoğu Çin'deki Jinggang dağlarına gittiler. Burada 1931-1934 yılları arasında bir kurtarılmış bölgede Çin Sovyet Cumhuriyeti kuruldu ve Mao da onun başkanı seçildi. Aynı yıllarda He Zizhen ile tanıştı ve evlendi.
Mao burada Zhu De'nin yardımlarıyla küçük ama etkili bir gerilla ordusu kurdu. Toprak reformu hareketi başlattı. Şehirlerdeki komunist kırımından kaçanlara sığınak sundu. Bu sırada Kuomintang baskısı artarken ÇKP içinde de liderlik yarışı ortaya çıkmıştı. Mao görevinden uzaklaştırıldı, yerine de o sırada Moskova'dan yönlendirilen (veya ÇKP yöneticilerinin Moskova'dan yönlendirildiğini iddia ettikleri) çizgiye sadık olan Zhou Enlai'ın da içinde olduğu kişiler geçirildi. Bunlar "28 Bolşevik" olarak tanınacaklardır.
Komünizm karşıtlarının başındaki isim olan Kuomindang lideri Çan Kay Şek, komünistleri ortadan kaldırmaya kararlıydı. Gerek bu dönemde ÇKP içinde şabloncu çizginin hakim olmasının, gerekse de Çan Kay Şek'in bu kararlılığının neticesi olarak komünistler "uzun yürüyüş" olarak anılan bir geri çekilmeye başladılar. Çin'in güneydoğusundan kuzey batısına kadar yürüdüler; ki bu, toplam 9.600 km kadardır. Mao'nun tepedeki komünist lider olarak tanınması bu yürüyüş sırasında olmuştur; bunda en etkili olay ise, Zunyi Konferansı ve Zhou Enlai'ın Mao'nun saflarına geçmesidir. Bu konferansta Mao, ÇKP Politbürosu'nun İcra Komitesine seçildi.
Uzun Yürüyüşün sona erdiği Yan'an'daki üs bölgesinden, Mao 1937-1945 arasındaki Çin-Japon Savaşı'nda Japonlara karşı direnişi yönetecektir. 1942'de ise ÇKP içindeki rakip önderlere karşı düzeltme harekatı başlatarak önderliği kesin olarak ele alacaktır.
Yine bu dönemde He Zizhen'den ayrıldı ve oyuncu Lan Ping ile (Jiang Qing olarak bilinir) evlendi.
Çin-Japon Savaşı sırasında Mao ısrarla Kuomintang'la bir ittifak arayışına girdi, bunda başarılı da oldu. İttifak kuvvetleri içinde zaman zaman çatışma çıksa ve hatta Kuomindang ÇKP kuvvetlerini çatışmaların büyük bölümünde yalnız bıraksa dahi, sonuç, Halk Kurtuluş Ordusu'nun ve ÇKP'nin yüzmilyonlarca insanın kafasında meşrulaşması oldu. Bu dönemde ÇKP hemen sadece düşman birliklerinden yardım alıyordu; oysa ABD sürekli olarak Kuomindang kuvvetlerini teçhiz ediyordu.
Bununla birlikte daha o dönemde ABD Mao'nun kuvvetlerinin önemini belli belirsiz kavramış görünüyor; bunun en belli başlı örneği, 1944'de Ya'nan bölgesine gönderilen Amerikan diplomatı Dixie misyonudur.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra da ABD Çan Kay Şek kuvvetlerine yardıma devam etti. Oysa bu sırada ÇKP ve Kuomindang arasındaki ittifak sona ermiş ve yeni bir iç savaş başlamıştı. Dolayısıyla ABD, açıkça bu çatışmada taraf oluyordu.
Bu dönemde Stalin önderliğindeki Sovyetler Birliği de ÇKP birliklerine yardımda bulunuyordu, ancak bunların çok az ve esasen de Japon birliklerinden kalan teçhizatlar şeklinde olduğu biliniyor.
21 Ocak 1949'da Kuomintang kuvvetleri ÇKP kuvvetlerine karşı çok ağır yenilgiler aldılar. Kurtuluşun ilanından sonra kıta Çin'inde kalan son Kuomindang çekirdeği de 10 Aralık 1949'da Chengdu'da yok edildi. Çan Kay Şek de aynı gün Tayvan'a kaçtı.
Çin'de Komünist Parti İktidarı[değiştir]
Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşu bu halk savaşının neticesinde olmuştur. Savaş Çin'de, önce savaş ağaları ittifakı olan Kuomindang partisiyle iç savaş, sonra Japonlara karşı direnme savaşı ve son olarak da bir kez daha Kuomindang partisiyle iç savaş biçiminde gelişmiştir. Mao'nun 1 Ekim 1949'da Pekin'deki Tiananmen meydanında yaptığı açıklamayla Çin Halk Cumhuriyeti kurulmuştur.
İktidardayken Büyük İleri Atılım'la Çin'in sanayileşmesini sağlamaya çalışmıştır. Stalin'in 1953'te ölümü ve Kruşçev'in 1956 20'nci Kongre raporuyla birlikte Sovyetler Birliği'yle Çin arasındaki ilişkiler gerginleşmiş, daha sonra da Sovyetler Birliği'nin sosyal emperyalist olduğu teorileri ortaya çıkmıştır. Mao bu gerginliğin başlarında haklı bir noktadayken daha sonra milliyetçi bir anlayışa kaymış, bu durum bütün Çin'in geleceğini de etkilemiştir. 1966'da başlatılan "Büyük Proleter Kültür Devrimi" ile birlikte bütün Çin sathında geniş kapsamlı bir ideolojik eğitim başlatılmış, ama iki çizgi mücadelesi teorisi nedeniyle hiziplerin meşru görülmesi sonucu bu da kalıcı bir sonuca ulaşamamıştır. Sosyalizmin inşasında yapılan yanlışlar ve parti içi mücadeleye yanlış bakış, Çin'in uzun bir süre bir ileri bir geri gidiş gelişlerinin de nedenidir.
1954-1959 yılları arasında Mao ÇHC başkanı olarak görev yaptı. Bu dönemde Pekin'deki yasak şehirde bulunan Zhongnanhai'da kaldı. Yasak şehirde bugün de o dönemden kalma yüzme havuzu ve diğer binalar vardır. Mao çalışmalarını esas olarak buradan sürdürüyordu.
İktidarı aldıktan sonra Mao 1958'e kadar süren bir kollektivizasyon kampanyası başlattı. Bu sırada enflasyona karşı sert bir fiyat kontrolü ve eğitimsiz köylü nüfusu için de yaygın bir okuma yazma kampanyası başlatıldı. Toprak, toprak ağalarından alınarak yoksul köylülere dağıtıldı. Geniş kapsamlı sanayileşme programları uygulanmaya çalışıldı. Bu dönemde Çin'in yıllık büyümesi, kültüre gelişme bir tarafa konulaca olursa, yüzde 4 ila 9 arasındadır.
Yine bu dönemde Yüz Çiçek Kampanyası başlatıldı. buna göre, herkes Çin'in nasıl yönetilmesini istediğini söylemekte serbestti. İfade hürriyeti tanınmasıyla ÇKP'ye yönelik burjuva liberal çevrelerin eleştirileri de arttı ve bunlar örgütlenmeye başladılar. Parti bunların yapıcı eleştiriler olduğunu düşünüyor ve bu yüzden cesaretlendiriyor ve hoşgörü gösteriyordu. Bununla birlikte birkaç ay sonra tehlike büyüdü ve Sağa Karşı Harekat başlatıldı.
Yine 1958'de Büyük İleri Atılım başlatıldı. Bu, Sovyet sanayi modelinin dışındaydı; bu yüzden parti içinde de muhalefetle karşılaştı. Buna göre Çin tarımı kollektivize edilecek ve kırsal alanda endüstri özendirilecekti.
Başlangıçta Büyük İleri Atılım gerçekten büyük başarı gösterdi. Ancak Mao'nun da içinde olduğu parti çevrelerinde b başarının daha da artırılabileceği düşünceleri de yaygınlaştı. Artan sayıda köylüler çelik üretimine kaydırıldı.
Bu nedenlerle 1959'da Büyük İleri Atılım bir felakete yol açtı. Gerçi çelik üretim hedeflerine ulaşılmıştı ama açığa çıtı ki bunların önemli bölümü kullanılamaz durumdaydı.
Yine aynı dönemde Çin-Sovyet ilişkileri de bozuluyordu. Kruşçev bu nedenle Çin'e Sovyet yardımını kesti; buna karşı tepki ise Çin'de Sovyet düşmanlığıyla karakterize olan milliyetçiliğin tırmanması oldu. Artık Sovyetlerle sınır çatışmaları bile görülmeye başlanmıştı. ÇKP tarafında ise ekonomide hatalar sürüyordu; gerçekçi olmayan tahıl talep ediliyordu. Böylece, savaş sonrası yeniden sanayileşme hamleleriyle bir parça düzelen ekonomi, açlıkla sonuçlandı. Bu dönemdeki felaketin sonuçları tam olarak bilinmiyor, ancak bazıları (örneğin Amerikalı tarihçi Edwin Moise) 12 milyon kadar insanın öldüğünü iddia ediyorlar.
Bunların sonucu olarak parti içinde çatışmalar da artıyordu. Liu Shaoqi ve Deng Xiaoping'in de aralarında olduğu bazı önderler Mao'yu iktidardan uzaklaştırarak ona sembolik görevler yüklemek istiyorlardı. Böylece Mao'yu marjinalize etmeye başladılar; 1959'da da Liu Shaoqi devlet başkanı oldu. Boylece Mao parti başkani oldu.
Kültür Devrimini başlatan esas olay da parti içi bu muhalefettir. 1966'da başlayan Kültür devrimiyle parti hiyerarşisi hiçe sayılarak iktidar doğrudan doğruya Kızıl Muhafızlara verildi. Bunlar çoğunlukla gençlerdi ve kendi mahkemelerini bile oluşturuyorlardı. Sonuçta yüzmilyonların kitle inisiyatifleri bu hareketle ayağa kaldırıldı; ama bunun bedeli ağır oldu. Ekonomik ve sosyal kaos artarken yüzyıllara dayanan kültürel değerler de tahrip ediliyordu. Bu dönemde Mao halefi olarak bütün savaş yıllarından tanıdığı Lin Biao'yu seçti. Ancak çatışmalar öyle noktalara dayanmıştı ki, Lin'in Mao'ya karşı askeri bir darbe düzenlemeye çalıştığı iddia edildi, Lin ise resmi açıklamaya göre Çin'den Sovyet Rusya'ya kaçmaya çalışırken Moğolistan üzerinde şüpheli bir uçak kazasında öldü.
1969'da Mao, Kültür Devriminin sona erdiğini açıkladı. Kültür Devrimin suresince cok sayida ilim adami ve aydin kimseler tafsiye edildi. Resmi Çin tarihi ise Kültür Devriminin Mao'nun 1976'da ölümüyle sona erdiğini iddia eder. Mao hayatının son yıllarında Parkinson hastalığına yakalandı. Ayrıca akciğer ve kalbi de teklemeye başlamıştı. Komünist Partisi içinde pekçok fraksiyon Mao'nun ölümünden sonra iktidara sahip olmak için harekete geçerlerken Mao sessiz kaldı.
9 Eylül 1976'da ölümünden sonra Çin'de iktidar mücadelesi ortaya çıktı. Bunların bir kısmı, daha sonra Dörtlü Çete denilen ve Mao'nun karısının da içinde olduğu gruptu ki, bunlar devrimci kitle seferberliği siyasetine devam edilmesini istiyorlardı. Hua Guofeng'in önderlik ettiği bir diğer grup, Sovyet modelinde bir merkezi planlamayı savunuyorlardı. Reformistlerin lideri olan Deng Xiaoping ise Çin ekonomisinin faydacı bir siyaset temelinde inşasını savunuyordu ve ekonomik ve siyasi gelişmelerde ideolojinin tayin edici önemini reddediyordu. Sonuç olarak iktidarı Deng Xiaoping kazandı.
1918'de mezun olduktan sonra Dört Eylül Hareketi sırasında Pekin'e gitti; burada, ileride kayınpederi olacak Profesör Yang Changji ile karşılaştı. Pekin'de derslerine katıldığı ve kendisini etkileyen diğer kişiler, Li Dazhao ve Chen Duxiu'dur.
Burada kütüphaneci olarak iş bulmuştu; zaten okumayı seven Mao, Çin ve dünya tarihi ile ilgili birçok eser okudu. Yine aynı yıllarda Yang Kaihui ile tanıştı ve evlendi.
1920'lerde Çin'i gezmeye çıktı. Seyahati yine Hunan'da bitti, ancak artık Çin üzerine oturmuş fikirlere sahipti.
27 yaşında, Temmuz 1921'de Çin Komünist Partisinin Şanghay'daki ilk kongresine katıldı. İki yıl sonraki üçüncü kongrede ise MK üyeliğine seçildi. İlk Kuomintang-ÇKP birleşik cephesi sırasında Kuomintang'ın Köylü Eğitim Enstitüsü yöneticisi oldu. Yine bu yıllarda, 1927 başlarında yazdığı "Hunan'da köylü sorunu" üzerine incelemesi; Mao'nun ilk ciddî teorik yazısı olarak bilinir.
Mao, Çin'de gerilla savaşının örgütleyicisi, planlayıcısı ve önderidir. O zamanlar 400 milyonu bulan bu köylü ülkesinde gerçekleşen devrim, esas olarak Mao Zedong'un eseridir.
1927 bahar ve yaz aylarında Kuomindang'ın birleşik cepheye ihanetiyle ortaya çıkan kaos ortamından zorlukla kaçtı. Karısı öldürüldü. Aynı yıl Hunan'da Güz Hasadı Ayaklanmasını yönetti, ancak başarısız oldu. Burada da Kuomindang askerlerinin elinden kurtulmayı başardığında kurşuna dizilmeye götürülüyordu. Artık bir avuç kalmış takipçileriyle birlikte Güneydoğu Çin'deki Jinggang dağlarına gittiler. Burada 1931-1934 yılları arasında bir kurtarılmış bölgede Çin Sovyet Cumhuriyeti kuruldu ve Mao da onun başkanı seçildi. Aynı yıllarda He Zizhen ile tanıştı ve evlendi.
Mao burada Zhu De'nin yardımlarıyla küçük ama etkili bir gerilla ordusu kurdu. Toprak reformu hareketi başlattı. Şehirlerdeki komunist kırımından kaçanlara sığınak sundu. Bu sırada Kuomintang baskısı artarken ÇKP içinde de liderlik yarışı ortaya çıkmıştı. Mao görevinden uzaklaştırıldı, yerine de o sırada Moskova'dan yönlendirilen (veya ÇKP yöneticilerinin Moskova'dan yönlendirildiğini iddia ettikleri) çizgiye sadık olan Zhou Enlai'ın da içinde olduğu kişiler geçirildi. Bunlar "28 Bolşevik" olarak tanınacaklardır.
Komünizm karşıtlarının başındaki isim olan Kuomindang lideri Çan Kay Şek, komünistleri ortadan kaldırmaya kararlıydı. Gerek bu dönemde ÇKP içinde şabloncu çizginin hakim olmasının, gerekse de Çan Kay Şek'in bu kararlılığının neticesi olarak komünistler "uzun yürüyüş" olarak anılan bir geri çekilmeye başladılar. Çin'in güneydoğusundan kuzey batısına kadar yürüdüler; ki bu, toplam 9.600 km kadardır. Mao'nun tepedeki komünist lider olarak tanınması bu yürüyüş sırasında olmuştur; bunda en etkili olay ise, Zunyi Konferansı ve Zhou Enlai'ın Mao'nun saflarına geçmesidir. Bu konferansta Mao, ÇKP Politbürosu'nun İcra Komitesine seçildi.
Uzun Yürüyüşün sona erdiği Yan'an'daki üs bölgesinden, Mao 1937-1945 arasındaki Çin-Japon Savaşı'nda Japonlara karşı direnişi yönetecektir. 1942'de ise ÇKP içindeki rakip önderlere karşı düzeltme harekatı başlatarak önderliği kesin olarak ele alacaktır.
Yine bu dönemde He Zizhen'den ayrıldı ve oyuncu Lan Ping ile (Jiang Qing olarak bilinir) evlendi.
Çin-Japon Savaşı sırasında Mao ısrarla Kuomintang'la bir ittifak arayışına girdi, bunda başarılı da oldu. İttifak kuvvetleri içinde zaman zaman çatışma çıksa ve hatta Kuomindang ÇKP kuvvetlerini çatışmaların büyük bölümünde yalnız bıraksa dahi, sonuç, Halk Kurtuluş Ordusu'nun ve ÇKP'nin yüzmilyonlarca insanın kafasında meşrulaşması oldu. Bu dönemde ÇKP hemen sadece düşman birliklerinden yardım alıyordu; oysa ABD sürekli olarak Kuomindang kuvvetlerini teçhiz ediyordu.
Bununla birlikte daha o dönemde ABD Mao'nun kuvvetlerinin önemini belli belirsiz kavramış görünüyor; bunun en belli başlı örneği, 1944'de Ya'nan bölgesine gönderilen Amerikan diplomatı Dixie misyonudur.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra da ABD Çan Kay Şek kuvvetlerine yardıma devam etti. Oysa bu sırada ÇKP ve Kuomindang arasındaki ittifak sona ermiş ve yeni bir iç savaş başlamıştı. Dolayısıyla ABD, açıkça bu çatışmada taraf oluyordu.
Bu dönemde Stalin önderliğindeki Sovyetler Birliği de ÇKP birliklerine yardımda bulunuyordu, ancak bunların çok az ve esasen de Japon birliklerinden kalan teçhizatlar şeklinde olduğu biliniyor.
21 Ocak 1949'da Kuomintang kuvvetleri ÇKP kuvvetlerine karşı çok ağır yenilgiler aldılar. Kurtuluşun ilanından sonra kıta Çin'inde kalan son Kuomindang çekirdeği de 10 Aralık 1949'da Chengdu'da yok edildi. Çan Kay Şek de aynı gün Tayvan'a kaçtı.
Çin'de Komünist Parti İktidarı[değiştir]
Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşu bu halk savaşının neticesinde olmuştur. Savaş Çin'de, önce savaş ağaları ittifakı olan Kuomindang partisiyle iç savaş, sonra Japonlara karşı direnme savaşı ve son olarak da bir kez daha Kuomindang partisiyle iç savaş biçiminde gelişmiştir. Mao'nun 1 Ekim 1949'da Pekin'deki Tiananmen meydanında yaptığı açıklamayla Çin Halk Cumhuriyeti kurulmuştur.
İktidardayken Büyük İleri Atılım'la Çin'in sanayileşmesini sağlamaya çalışmıştır. Stalin'in 1953'te ölümü ve Kruşçev'in 1956 20'nci Kongre raporuyla birlikte Sovyetler Birliği'yle Çin arasındaki ilişkiler gerginleşmiş, daha sonra da Sovyetler Birliği'nin sosyal emperyalist olduğu teorileri ortaya çıkmıştır. Mao bu gerginliğin başlarında haklı bir noktadayken daha sonra milliyetçi bir anlayışa kaymış, bu durum bütün Çin'in geleceğini de etkilemiştir. 1966'da başlatılan "Büyük Proleter Kültür Devrimi" ile birlikte bütün Çin sathında geniş kapsamlı bir ideolojik eğitim başlatılmış, ama iki çizgi mücadelesi teorisi nedeniyle hiziplerin meşru görülmesi sonucu bu da kalıcı bir sonuca ulaşamamıştır. Sosyalizmin inşasında yapılan yanlışlar ve parti içi mücadeleye yanlış bakış, Çin'in uzun bir süre bir ileri bir geri gidiş gelişlerinin de nedenidir.
1954-1959 yılları arasında Mao ÇHC başkanı olarak görev yaptı. Bu dönemde Pekin'deki yasak şehirde bulunan Zhongnanhai'da kaldı. Yasak şehirde bugün de o dönemden kalma yüzme havuzu ve diğer binalar vardır. Mao çalışmalarını esas olarak buradan sürdürüyordu.
İktidarı aldıktan sonra Mao 1958'e kadar süren bir kollektivizasyon kampanyası başlattı. Bu sırada enflasyona karşı sert bir fiyat kontrolü ve eğitimsiz köylü nüfusu için de yaygın bir okuma yazma kampanyası başlatıldı. Toprak, toprak ağalarından alınarak yoksul köylülere dağıtıldı. Geniş kapsamlı sanayileşme programları uygulanmaya çalışıldı. Bu dönemde Çin'in yıllık büyümesi, kültüre gelişme bir tarafa konulaca olursa, yüzde 4 ila 9 arasındadır.
Yine bu dönemde Yüz Çiçek Kampanyası başlatıldı. buna göre, herkes Çin'in nasıl yönetilmesini istediğini söylemekte serbestti. İfade hürriyeti tanınmasıyla ÇKP'ye yönelik burjuva liberal çevrelerin eleştirileri de arttı ve bunlar örgütlenmeye başladılar. Parti bunların yapıcı eleştiriler olduğunu düşünüyor ve bu yüzden cesaretlendiriyor ve hoşgörü gösteriyordu. Bununla birlikte birkaç ay sonra tehlike büyüdü ve Sağa Karşı Harekat başlatıldı.
Yine 1958'de Büyük İleri Atılım başlatıldı. Bu, Sovyet sanayi modelinin dışındaydı; bu yüzden parti içinde de muhalefetle karşılaştı. Buna göre Çin tarımı kollektivize edilecek ve kırsal alanda endüstri özendirilecekti.
Başlangıçta Büyük İleri Atılım gerçekten büyük başarı gösterdi. Ancak Mao'nun da içinde olduğu parti çevrelerinde b başarının daha da artırılabileceği düşünceleri de yaygınlaştı. Artan sayıda köylüler çelik üretimine kaydırıldı.
Bu nedenlerle 1959'da Büyük İleri Atılım bir felakete yol açtı. Gerçi çelik üretim hedeflerine ulaşılmıştı ama açığa çıtı ki bunların önemli bölümü kullanılamaz durumdaydı.
Yine aynı dönemde Çin-Sovyet ilişkileri de bozuluyordu. Kruşçev bu nedenle Çin'e Sovyet yardımını kesti; buna karşı tepki ise Çin'de Sovyet düşmanlığıyla karakterize olan milliyetçiliğin tırmanması oldu. Artık Sovyetlerle sınır çatışmaları bile görülmeye başlanmıştı. ÇKP tarafında ise ekonomide hatalar sürüyordu; gerçekçi olmayan tahıl talep ediliyordu. Böylece, savaş sonrası yeniden sanayileşme hamleleriyle bir parça düzelen ekonomi, açlıkla sonuçlandı. Bu dönemdeki felaketin sonuçları tam olarak bilinmiyor, ancak bazıları (örneğin Amerikalı tarihçi Edwin Moise) 12 milyon kadar insanın öldüğünü iddia ediyorlar.
Bunların sonucu olarak parti içinde çatışmalar da artıyordu. Liu Shaoqi ve Deng Xiaoping'in de aralarında olduğu bazı önderler Mao'yu iktidardan uzaklaştırarak ona sembolik görevler yüklemek istiyorlardı. Böylece Mao'yu marjinalize etmeye başladılar; 1959'da da Liu Shaoqi devlet başkanı oldu. Boylece Mao parti başkani oldu.
Kültür Devrimini başlatan esas olay da parti içi bu muhalefettir. 1966'da başlayan Kültür devrimiyle parti hiyerarşisi hiçe sayılarak iktidar doğrudan doğruya Kızıl Muhafızlara verildi. Bunlar çoğunlukla gençlerdi ve kendi mahkemelerini bile oluşturuyorlardı. Sonuçta yüzmilyonların kitle inisiyatifleri bu hareketle ayağa kaldırıldı; ama bunun bedeli ağır oldu. Ekonomik ve sosyal kaos artarken yüzyıllara dayanan kültürel değerler de tahrip ediliyordu. Bu dönemde Mao halefi olarak bütün savaş yıllarından tanıdığı Lin Biao'yu seçti. Ancak çatışmalar öyle noktalara dayanmıştı ki, Lin'in Mao'ya karşı askeri bir darbe düzenlemeye çalıştığı iddia edildi, Lin ise resmi açıklamaya göre Çin'den Sovyet Rusya'ya kaçmaya çalışırken Moğolistan üzerinde şüpheli bir uçak kazasında öldü.
1969'da Mao, Kültür Devriminin sona erdiğini açıkladı. Kültür Devrimin suresince cok sayida ilim adami ve aydin kimseler tafsiye edildi. Resmi Çin tarihi ise Kültür Devriminin Mao'nun 1976'da ölümüyle sona erdiğini iddia eder. Mao hayatının son yıllarında Parkinson hastalığına yakalandı. Ayrıca akciğer ve kalbi de teklemeye başlamıştı. Komünist Partisi içinde pekçok fraksiyon Mao'nun ölümünden sonra iktidara sahip olmak için harekete geçerlerken Mao sessiz kaldı.
9 Eylül 1976'da ölümünden sonra Çin'de iktidar mücadelesi ortaya çıktı. Bunların bir kısmı, daha sonra Dörtlü Çete denilen ve Mao'nun karısının da içinde olduğu gruptu ki, bunlar devrimci kitle seferberliği siyasetine devam edilmesini istiyorlardı. Hua Guofeng'in önderlik ettiği bir diğer grup, Sovyet modelinde bir merkezi planlamayı savunuyorlardı. Reformistlerin lideri olan Deng Xiaoping ise Çin ekonomisinin faydacı bir siyaset temelinde inşasını savunuyordu ve ekonomik ve siyasi gelişmelerde ideolojinin tayin edici önemini reddediyordu. Sonuç olarak iktidarı Deng Xiaoping kazandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder