Süreyya Ayhan Kop, 6 Eylül 1978 yılında Çankırı'nın Korgun ilçesinde doğmasına rağmen babasının amatör atlet olması ve ona destek olması ile lise yıllarında atletizme başladı.1992'de şimdiki eşi Yücel Kop ile tanıştı. O günden bu yana Kop'un antrenörlüğünde çalışmaktadır.
Liseden sonra Kahramanmaraş Spor Akademisi'ne başlayarak Kahramanmaraş'a gitti. Üniversitede okuduğu dönemde spora devam etmek ve antrenman yapmak konusunda zorluklar yaşadı.
Bu dönemde Aksaray Belediyesi'nin destekleriyle çalışmalarını sürdürdü. Aksaray Belediye Spor Kulübü dışında MTA, Ankara ve Fenerbahçe kulüplerinde koştu. 1997 yılında Fenerbahçe ile ENKA arasında dört yüzücüye karşılık dört atlet takası sonucunda ENKA'ya transfer oldu.
Sidney'de düzenlenen 2000 Yaz Olimpiyatlarıda 1500 metrede yarı final koşarak Türkiye'de yaygın biçimde tanındı. Kanada'nın Edmonton kentinde düzenlenen 2001 Dünya Atletizm Şampiyonası'nda 1500 metre yarı finalinde ilk iki turunu önde götürdüğü koşuda Rumen Violeta Szekely'ye geçilerek 4.10.36'lık derecesiyle serisinde 2. olarak finale kaldı. Böylece finale kalarak Türk atletizminde bir ilki daha gerçekleştirdi. İki gün sonra yapılan final koşusunu 4.08.17'lik derecesiyle 12 atlet arasında 8. sırada tamamladı. Pekin'de düzenlenen 2001 Dünya Üniversite Yaz Oyunları'nda 1500 metrede birinciliği elde etti ve oyunlar tarihinde Türkiye’ye ilk altın madalyayı kazandırdı.
Münih'te düzenlenen 2002 Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda, 11 Ağustos 2002'de koşulan 1500 metre finalinde, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Rumen atlet Gabriela Szabo ile son metrelerde girdiği zorlu mücadeleyi son anda kazanarak yarışın birinciliğini ve altın madalyayı elde etti. 3.58.79'luk derecesiyle Türkiye Rekoru kırıp bu dalda bu yılın dünyada en iyi derecesini elde eden Ayhan, böylece Türkiye'ye atletizmde Avrupa şampiyonalarında ilk altın madalyayı, Ruhi Sarıalp'den sonra da 2. madalyayı kazandırmış oldu.
2002 ve 2003 yılları boyunca bu mesafenin en iyi atleti olarak kabul edildi. 2002'de Avrupa'da yılın en başarılı kadın atleti seçildi.
Paris'te yapılan 2003 Dünya Atletizm Şampiyonası'nda, 1500 metrede Rus atlet Tatyana Tomashova'nın ardından ikinci olarak gümüş madalya kazandı. Bu başarısıyla Türkiye'nin, Dünya Atletizm Şampiyonaları tarihindeki ilk madalyasını da elde etti.
Ayhan, halen 3:55.33 ile 1500 metre kadınlar Türkiye rekorunu elinde bulunduruyor.
2002'de elde ettiği Avrupa Şampiyonu unvanı ve her yarışma biraz daha geliştirdiği dereceler ile Türk basını ve otoriteler Süreyya Ayhan'dan 2003'te Paris'de düzenlenecek Dünya Atletizm Şampiyonası'nda altın madalya bekliyordu. 1993 yılında Pekin'de Çinli atlet Yunxia Qu tarafından kırılmış olan tartışmalı dünya rekorunu zorlaması bile beklentiler arasındaydı.
Ancak Ayhan için ilk büyük hayal kırıklığı 31 Ağustos 2003 günü Stade de France'da yaşandı. Rus atlet Tatyana Tomashova'nın atağına cevap veremeyerek gümüş madalyada kaldı. İlk defa bu kadar yaklaşan Dünya Şampiyonluğu için Süreyya Ayhan ve özellikle antrenörü Yücel Kop eleştirilere uğradı. Çift, düzenlenen basın toplantısında yarışın Ayhan'ın regl dönemine geldiğini açıklayınca tartışmalar büyüdü ve günlerce konuşuldu.
Ancak basında sporcu kimliğinden daha çok, antrenörü ile yaşadığı ilişki tartışılmaktaydı. Süreyya Ayhan'ın Yücel Kop ile tanıştığı dönemde küçük yaşta olması ve Kop'un evli ve çocuklu olması eleştirilerin temelini oluşturuyordu.
2004 yaz sonunda Atina'da düzenlenecek olimpiyatlar öncesi ülkenin madalya ümitlerinden biri de Süreyya Ayhan'dı. Özellikle o yıla kadar atletizmde sadece bir bronz madalya kazanmış bir ülke için bir kadın atletin mesafesinde en başarılı koşuculardan biri olması oldukça önemliydi. Ancak oyunlara az bir süre kala önce Süreyya Ayhan'ın Almanya'da yaptığı antrenmanlarda sakatlandığı ve oyunlara katılamayacağı açıklandı. Bir süre sonra Ayhan'ın oyunlar öncesi doping testi yapan yetkilileri engellediği rapor edildi. Test sonuçlarında temiz çıkmasına rağmen, görevini yapmaya çalışan görevliyi engellediği gerekçesiyle Ayhan'a ceza verildi. Olayda suçlanan Yücel Kop yaptığı açıklamada Ayhan'ın kesinlikle doping kullanmadığını, ancak erkek Uluslararası Anti Doping Kurumu (WADA) yetkilisinin idrar testi sırasında izinleri olmadan odaya girmeye çalıştığını ve kendisinin bu durumu engellediğini açıkladı.
2008 Olimpiyatları için hazırlıklarını ABD'de sürdüren Süreyya Ayhan'a yapılan doping kontrolü numunelerinde iki yasaklı madde tespit edildi. Daha önce de 2 yıl ceza almış olduğu için ömür boyu men cezası alması gündeme geldi. 25 Ocak 2008'de Türkiye Atletizm Federasyonu Ceza Kurulu, milli atlet Süreyya Ayhan Kop’a ömür boyu pistlerden men cezası verdi. Fakat Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu, ömür boyu men cezası alan milli atlet Süreyya Ayhan'ın cezasını bozdu. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, cezasında indirime gitti ve cezasını 4 yıla indirdi. Kurulun, 4 yıllık cezanın 2 yılını milli sporcunun doping maddesi kullanması nedeniyle, diğer 2 yılını da yurt dışında doping yaptığı gerekçesiyle verdiği belirtildi. Bu cezaya Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) nezdinde itirazda bulunan Ayhan'a, CAS tarafından (kural olarak ya onama ya iptal kararı verilmesi gerektiği halde) 10 Kasım 2009 tarihinde tekrar ömür boyu men cezası verildi. (Süreyya Ayhan Kop bu konuda CAS aleyhine AİHM'ne başvurmuştur. Sürecin sonunda başvuru haklı bulunursa ceza 4 yıla indirilecek ve 2013'te son bulacaktır.)
Liseden sonra Kahramanmaraş Spor Akademisi'ne başlayarak Kahramanmaraş'a gitti. Üniversitede okuduğu dönemde spora devam etmek ve antrenman yapmak konusunda zorluklar yaşadı.
Bu dönemde Aksaray Belediyesi'nin destekleriyle çalışmalarını sürdürdü. Aksaray Belediye Spor Kulübü dışında MTA, Ankara ve Fenerbahçe kulüplerinde koştu. 1997 yılında Fenerbahçe ile ENKA arasında dört yüzücüye karşılık dört atlet takası sonucunda ENKA'ya transfer oldu.
Sidney'de düzenlenen 2000 Yaz Olimpiyatlarıda 1500 metrede yarı final koşarak Türkiye'de yaygın biçimde tanındı. Kanada'nın Edmonton kentinde düzenlenen 2001 Dünya Atletizm Şampiyonası'nda 1500 metre yarı finalinde ilk iki turunu önde götürdüğü koşuda Rumen Violeta Szekely'ye geçilerek 4.10.36'lık derecesiyle serisinde 2. olarak finale kaldı. Böylece finale kalarak Türk atletizminde bir ilki daha gerçekleştirdi. İki gün sonra yapılan final koşusunu 4.08.17'lik derecesiyle 12 atlet arasında 8. sırada tamamladı. Pekin'de düzenlenen 2001 Dünya Üniversite Yaz Oyunları'nda 1500 metrede birinciliği elde etti ve oyunlar tarihinde Türkiye’ye ilk altın madalyayı kazandırdı.
Münih'te düzenlenen 2002 Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda, 11 Ağustos 2002'de koşulan 1500 metre finalinde, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Rumen atlet Gabriela Szabo ile son metrelerde girdiği zorlu mücadeleyi son anda kazanarak yarışın birinciliğini ve altın madalyayı elde etti. 3.58.79'luk derecesiyle Türkiye Rekoru kırıp bu dalda bu yılın dünyada en iyi derecesini elde eden Ayhan, böylece Türkiye'ye atletizmde Avrupa şampiyonalarında ilk altın madalyayı, Ruhi Sarıalp'den sonra da 2. madalyayı kazandırmış oldu.
2002 ve 2003 yılları boyunca bu mesafenin en iyi atleti olarak kabul edildi. 2002'de Avrupa'da yılın en başarılı kadın atleti seçildi.
Paris'te yapılan 2003 Dünya Atletizm Şampiyonası'nda, 1500 metrede Rus atlet Tatyana Tomashova'nın ardından ikinci olarak gümüş madalya kazandı. Bu başarısıyla Türkiye'nin, Dünya Atletizm Şampiyonaları tarihindeki ilk madalyasını da elde etti.
Ayhan, halen 3:55.33 ile 1500 metre kadınlar Türkiye rekorunu elinde bulunduruyor.
2002'de elde ettiği Avrupa Şampiyonu unvanı ve her yarışma biraz daha geliştirdiği dereceler ile Türk basını ve otoriteler Süreyya Ayhan'dan 2003'te Paris'de düzenlenecek Dünya Atletizm Şampiyonası'nda altın madalya bekliyordu. 1993 yılında Pekin'de Çinli atlet Yunxia Qu tarafından kırılmış olan tartışmalı dünya rekorunu zorlaması bile beklentiler arasındaydı.
Ancak Ayhan için ilk büyük hayal kırıklığı 31 Ağustos 2003 günü Stade de France'da yaşandı. Rus atlet Tatyana Tomashova'nın atağına cevap veremeyerek gümüş madalyada kaldı. İlk defa bu kadar yaklaşan Dünya Şampiyonluğu için Süreyya Ayhan ve özellikle antrenörü Yücel Kop eleştirilere uğradı. Çift, düzenlenen basın toplantısında yarışın Ayhan'ın regl dönemine geldiğini açıklayınca tartışmalar büyüdü ve günlerce konuşuldu.
Ancak basında sporcu kimliğinden daha çok, antrenörü ile yaşadığı ilişki tartışılmaktaydı. Süreyya Ayhan'ın Yücel Kop ile tanıştığı dönemde küçük yaşta olması ve Kop'un evli ve çocuklu olması eleştirilerin temelini oluşturuyordu.
2004 yaz sonunda Atina'da düzenlenecek olimpiyatlar öncesi ülkenin madalya ümitlerinden biri de Süreyya Ayhan'dı. Özellikle o yıla kadar atletizmde sadece bir bronz madalya kazanmış bir ülke için bir kadın atletin mesafesinde en başarılı koşuculardan biri olması oldukça önemliydi. Ancak oyunlara az bir süre kala önce Süreyya Ayhan'ın Almanya'da yaptığı antrenmanlarda sakatlandığı ve oyunlara katılamayacağı açıklandı. Bir süre sonra Ayhan'ın oyunlar öncesi doping testi yapan yetkilileri engellediği rapor edildi. Test sonuçlarında temiz çıkmasına rağmen, görevini yapmaya çalışan görevliyi engellediği gerekçesiyle Ayhan'a ceza verildi. Olayda suçlanan Yücel Kop yaptığı açıklamada Ayhan'ın kesinlikle doping kullanmadığını, ancak erkek Uluslararası Anti Doping Kurumu (WADA) yetkilisinin idrar testi sırasında izinleri olmadan odaya girmeye çalıştığını ve kendisinin bu durumu engellediğini açıkladı.
2008 Olimpiyatları için hazırlıklarını ABD'de sürdüren Süreyya Ayhan'a yapılan doping kontrolü numunelerinde iki yasaklı madde tespit edildi. Daha önce de 2 yıl ceza almış olduğu için ömür boyu men cezası alması gündeme geldi. 25 Ocak 2008'de Türkiye Atletizm Federasyonu Ceza Kurulu, milli atlet Süreyya Ayhan Kop’a ömür boyu pistlerden men cezası verdi. Fakat Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu, ömür boyu men cezası alan milli atlet Süreyya Ayhan'ın cezasını bozdu. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, cezasında indirime gitti ve cezasını 4 yıla indirdi. Kurulun, 4 yıllık cezanın 2 yılını milli sporcunun doping maddesi kullanması nedeniyle, diğer 2 yılını da yurt dışında doping yaptığı gerekçesiyle verdiği belirtildi. Bu cezaya Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) nezdinde itirazda bulunan Ayhan'a, CAS tarafından (kural olarak ya onama ya iptal kararı verilmesi gerektiği halde) 10 Kasım 2009 tarihinde tekrar ömür boyu men cezası verildi. (Süreyya Ayhan Kop bu konuda CAS aleyhine AİHM'ne başvurmuştur. Sürecin sonunda başvuru haklı bulunursa ceza 4 yıla indirilecek ve 2013'te son bulacaktır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder