Kristof Kolomb (1451-1506) İtalya’nın Cenova limanında yaşayan yoksul bir dokumacının oğlu olarak doğdu. Avrupa’nın en işlek limanlarından biri olan Cenova’da tüccarlar çeşitli ülkelerle ticaret yapıyor, karayolu ile Hindistan’dan ve Uzakdoğu’dan gelen pamuk, kumaş ve baharattan başka İngiltere açıklarında avlanan balıkları da kurutulmuş ve tuzlanmış olarak satın alıyorlardı.
Kristof Kolomb büyük bir olasılıkla Marco Polo’nun Çin gezisi anılarını okumuş, Leif Eriksson’un yüzyıllar önce yaptığı gizemli deniz yolculuğunun öyküsünü dinlemişti.
Gençliğinde Akdeniz’in doğusuna bir deniz yolculuğuna çıkan Kolomb,baharat ve ipek ticaretinin nasıl yapıldığını öğrenme olanağı bulmuştu. Daha sonra 1476’da kuzeyde İngiltere’ye ve İzlanda’ya kadar gittiği sanılmaktadır. Bu yolculuktan dönüşünde Portekiz’in başkenti Lizbon’a taşındı. O çağda bile hala Dünya’nın dümdüz olduğuna inanan birçok insan vardı.Kolomb ise Dünya’nın küre biçiminde olduğu düşüncesindeydi. Kolomb çeşitli Dünya haritalarının çizimine yardımcı oldu. Bu harita ve çizimlerde Dünya gerçekte olduğundan çok daha küçük, Asya ise çok daha büyük gösteriliyordu. Kolomb Asya’nın doğuya doğru çok fazla uzandığını, bu yüzden de İspanya’dan yola çıkıp batıya doğru yol alarak oldukça kısa bir zamanda Hindistan’a varabileceğini düşündü. Hindistan’ın uzaklığını da hesapladı; Hindistan’ın bulunduğunu sandığı yer aşağı yukarı Amerika’nın bulunduğu yere denk geliyordu.
Böyle bir yolculuğu tasarlayan ilk insan Kolomb değildi, ne var ki, o zamanki gemilerin küçüklüğü ve yeterli donanıma sahip olmayışı yüzünden böylesine uzun ve tehlikeli bir yolculuğa çıkmayı kimse göze alamıyordu. 1480’de artık deneyimli ve kendine güvenli bir denizci olan Kolomb ise Hindistan’a kısa sürede ulaşabileceğini kanıtlayacak bir keşif gezisine önderlik edebileceğine inanıyordu.
Bu yolculuk için gerekli gemileri ve parayı ancak İspanya ve Portekiz hükümdarları sağlayabilirdi. Kolomb ilk önce Portekiz Kralı 2 Joao’ya başvurduysa da önerisi reddedildi. İspanya’nın önemli bir bölümü Magripliler’in altındayken tahta çıkan Fernando ve Isabella ise Kolomb’u içtenlikle kabul ettilerse de, ülkenin içinde bulunduğu kargaşa yüzünden ona yardımcı olamadılar.
Kolomb haritacılık yapan kardeşi Bartolomeo ile birlikte İngiltere ve Fransa krallarına başvurdu. Ama bu iki kraldan da yardım alamadı. Sonunda ilk başvurudan yedi yıl sonra İspanya kraliçesi Isabella, Kolomb’a yardım edeceğini bildirerek ona Amiral ünvanı verdi.
Amerika’yı keşfetmeden önce, Osmanlı Devleti dahil, tüm güçlü devletlerden yardım istemiştir fakat kimse destek vermek istememiştir. Sonunda İspanya, Kolomb’a yardım etmeyi kabul etmiştir.
Kristof Kolomb, Amerika kıtasının bulunmasına ve Avrupa’ya açılmasına öncülük etti. Bununla birlikte yeni kıta adını Kolomb’la aynı dönemde yaşamış ve 1497 ya da 1499’da Güney Amerika’ya ulaşmış olan Amerigo Vespucci adında bir İtalyandan aldı.
Daha 11. yüzyılda Norveçli Leif Eriksson Kuzey Amerika kıyılarını dolaşmıştı, ama tarihte Amerika’nın keşfedilmesinin onuru Kolomb’a aittir. Ne var ki, Kolomb yepyeni bir kıta keşfetmiş olduğunun farkına varamamıştı. Onun amacı doğudaki baharat ve ipek gibi değerli malların batıya getirilebileceği güvenli bir ticaret yolu bulmaktı. 12 Ekim 1492’de Bahama adalarından birine çıktığında da bu düşüncesini gerçekleştirmiş olduğunu sandı. Amerika kıtasını bulan Kristof Kolomb, yepyeni bir kıta keşfettiğinin farkına varamamıştı.
Kristof Kolomb büyük bir olasılıkla Marco Polo’nun Çin gezisi anılarını okumuş, Leif Eriksson’un yüzyıllar önce yaptığı gizemli deniz yolculuğunun öyküsünü dinlemişti.
Gençliğinde Akdeniz’in doğusuna bir deniz yolculuğuna çıkan Kolomb,baharat ve ipek ticaretinin nasıl yapıldığını öğrenme olanağı bulmuştu. Daha sonra 1476’da kuzeyde İngiltere’ye ve İzlanda’ya kadar gittiği sanılmaktadır. Bu yolculuktan dönüşünde Portekiz’in başkenti Lizbon’a taşındı. O çağda bile hala Dünya’nın dümdüz olduğuna inanan birçok insan vardı.Kolomb ise Dünya’nın küre biçiminde olduğu düşüncesindeydi. Kolomb çeşitli Dünya haritalarının çizimine yardımcı oldu. Bu harita ve çizimlerde Dünya gerçekte olduğundan çok daha küçük, Asya ise çok daha büyük gösteriliyordu. Kolomb Asya’nın doğuya doğru çok fazla uzandığını, bu yüzden de İspanya’dan yola çıkıp batıya doğru yol alarak oldukça kısa bir zamanda Hindistan’a varabileceğini düşündü. Hindistan’ın uzaklığını da hesapladı; Hindistan’ın bulunduğunu sandığı yer aşağı yukarı Amerika’nın bulunduğu yere denk geliyordu.
Böyle bir yolculuğu tasarlayan ilk insan Kolomb değildi, ne var ki, o zamanki gemilerin küçüklüğü ve yeterli donanıma sahip olmayışı yüzünden böylesine uzun ve tehlikeli bir yolculuğa çıkmayı kimse göze alamıyordu. 1480’de artık deneyimli ve kendine güvenli bir denizci olan Kolomb ise Hindistan’a kısa sürede ulaşabileceğini kanıtlayacak bir keşif gezisine önderlik edebileceğine inanıyordu.
Bu yolculuk için gerekli gemileri ve parayı ancak İspanya ve Portekiz hükümdarları sağlayabilirdi. Kolomb ilk önce Portekiz Kralı 2 Joao’ya başvurduysa da önerisi reddedildi. İspanya’nın önemli bir bölümü Magripliler’in altındayken tahta çıkan Fernando ve Isabella ise Kolomb’u içtenlikle kabul ettilerse de, ülkenin içinde bulunduğu kargaşa yüzünden ona yardımcı olamadılar.
Kolomb haritacılık yapan kardeşi Bartolomeo ile birlikte İngiltere ve Fransa krallarına başvurdu. Ama bu iki kraldan da yardım alamadı. Sonunda ilk başvurudan yedi yıl sonra İspanya kraliçesi Isabella, Kolomb’a yardım edeceğini bildirerek ona Amiral ünvanı verdi.
Amerika’yı keşfetmeden önce, Osmanlı Devleti dahil, tüm güçlü devletlerden yardım istemiştir fakat kimse destek vermek istememiştir. Sonunda İspanya, Kolomb’a yardım etmeyi kabul etmiştir.
Kristof Kolomb, Amerika kıtasının bulunmasına ve Avrupa’ya açılmasına öncülük etti. Bununla birlikte yeni kıta adını Kolomb’la aynı dönemde yaşamış ve 1497 ya da 1499’da Güney Amerika’ya ulaşmış olan Amerigo Vespucci adında bir İtalyandan aldı.
Daha 11. yüzyılda Norveçli Leif Eriksson Kuzey Amerika kıyılarını dolaşmıştı, ama tarihte Amerika’nın keşfedilmesinin onuru Kolomb’a aittir. Ne var ki, Kolomb yepyeni bir kıta keşfetmiş olduğunun farkına varamamıştı. Onun amacı doğudaki baharat ve ipek gibi değerli malların batıya getirilebileceği güvenli bir ticaret yolu bulmaktı. 12 Ekim 1492’de Bahama adalarından birine çıktığında da bu düşüncesini gerçekleştirmiş olduğunu sandı. Amerika kıtasını bulan Kristof Kolomb, yepyeni bir kıta keşfettiğinin farkına varamamıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder